Sınav Kaygısı

Sürekli değişen eğitim sistemi, çocuklarına kaliteli eğitim aldırmak, ”iyi” bir meslek sahibi edindirmek isteyen aileler, çocukluk yıllarından itibaren başlayıp bitmek bilmeyen sınavlar, benzer hedefleri olan binlerce çocuğun, gencin yarış atı gibi rekabeti, aile ve çevrenin beklentileri, sınava yüklenen anlamlar, gelecek kaygıları… Yapılması gerekenler listelerinin altında ezilerek çoğu zaman çocuk olmak, genç olmak bile unutulabiliyor. Hiç bir çocuğun temel ihtiyacı çok başarılı olmak, en iyi yerlere gelmek, statü değildir. Çocuklar oyun oynamak, kendisini ve hayatı anlamlandırmak, sevilmek, takdir edilmek, kabul görmek, kendisine saygı duyulmasını ister. Buluğ çağı ve ergenlikle birlikte kişinin soyut düşünme kapasitesi artar, kendisini, çevresini ve dünyayı sorgular, kimliğini oluşturmaya, özerk ve yeterli biri olmaya, tatminkar yakın ilişkiler kurabilmeye ihtiyaç duyar. Ancak günümüzde bir çok genç, sınav baskısı altında kendini gerçekleştirmek bir yana kendisindeki cevheri söndürmeyi öğreniyor. Bir kişinin hayatında sınav kavramı; bilgi ve becerilerin test edildiği bir deneyim olmaktan çıkıp neredeyse ölüm kalım mücadelesine dönüşüyor. Hal böyle olunca da sınav kaygısı denilen bir kavram çıkıyor karşımıza. Kaygı insanın doğal bir duygusudur! Hepimiz bir şeyler için kaygılarınız. Basitçe tanımlayacak olursam kaygı algıladığımız tehlikeler karşısında hissettiğimiz doğal bir duygudur. Bu yönüyle bakıldığında bizi tehlikelere karşı hazırlayan, canlı ve motive eden bir histir. Normal ölçülerinde yaşanan bir kaygı çoğu zaman koruyucu ve güdüleyicidir. Kaygı ne zaman bir probleme dönüşüyor? Olası tehlikle ve tehditlere karşı bizi fizyolojik olarak hazır tutan kaygı, şiddetli düzeylerde yaşandığında ise işlevselliğimizi bozacak düzeye gelebiliyor. Bu nedenle sınava yönelik yüksek kaygısı olan kişilerde yaşamını ve sınav performansını olumsuz etkileyebilecek belirtiler görebilmekteyiz. Sınav kaygısına sıklıkla eşlik eden belirtiler nelerdir? Bedensel/fizyolojik Belirtiler: * Uykusuzluk * Kas gerginliği * İştahsızlık * Kalp atışında/ nefes almada hızlanma * ağız kuruluğu, terleme, ellerde titreme * Ağrı, bulantı vs.. Zihinsel Belirtiler: * Dikkat sorunları, dikkatini verememe, dikkati sürdürmekte güçlük, dikkatin çabuk dağılması * Kaygı tetikleyen olumsuz düşünceler, felaket senaryoları * Bellek sorunları, unutkanlık * Olumsuz/tehlike olarak algılanan uyaranlara seçici dikkat Duygusal Belirtiler: * Yüksek düzeyde yaşanan anksiyete, kaygı * Sinirlilik, gerginlik * Karamsarlık, üzüntü * Çaresizlik, yetersizlik vs. Davranışsal Belirtiler: * Öfke patlamaları * Ders çalışmayı bırakma, erteleme * Sınavı hatırlatacak ortam, kişi ya da materyallerden kaçınma * Günün önemli bir bölümünde sınavla ilgili meşgul olmaya çalışma * Aşırı tv izleme, yemek yeme, oyun oynama, bilgisayar ve cep telefonuyla meşgul olma gibi dikkat dağıtıcı davranışlar * Sigara vs.. Sınav Kaygısının Nedenleri… * Sınava hazırlanmayla ilgili olanlar ( çalışma şekli, sıklığı, yeteri kadar çalışmama, geç hazırlanma..) * Zamanı etkili yönetememek * Sınava yönelik yüklenen ağır anlamlar, felaketleştirici tarzda düşünceler ( Rezil olacağım, ailemi üzeceğim, insanlara mahçup olacağım, başarısız olursam biterim, kazanmaktan başka çarem yok vs..) * Ailevi-çevresel faktörler ( Kaygılı, başarı odaklı talepkar ebeveyn tutumları, koşullu sevgi, ilgi; katı, cezalandırıcı yaklaşımlar, Mükemmeliyetçilik, başkalarıyla kıyaslama vs…) * Bireysel Faktörler (Kişinin başa çıkma becerileri, kişilik özellikleri, kendisi ve yaşamla ilgili katı kural ve beklentileri vs..) Sınav Kaygısına Yönelik Psikolojik Destek… Sınav kaygısı yoğun yaşanan bir anksiyete tablosudur. Sınav kaygısı tablosuna bazı durumlarda; depresyon, sosyal kaygılar eşlik edebilmektedir.Ayrıca bu alanda yapılan bazı bilimsel çalışmalar; sınav kaygısı yaşayan öğrencilerin bir kısmında dikkat eksikliği/hiperaktivite semptomlarının da görüldüğünü ortaya koymaktadır. Kişinin işlevselliğini bozacak düzeyde yaşanan sınav kaygısı tablolarında destek almanız önerilir. Klinik Psikolog Onur ARSEL

Günümüzde birçok çocuk ve genç, eğitim sisteminin getirdiği yoğun rekabet ortamında sınav kaygısıyla başa çıkmak zorunda kalıyor. Ailelerin beklentileri, toplumsal normlar ve bireysel hedefler, çocukların üzerindeki baskıyı artırmakta. Ancak, bu kaygının altında yatan derin duygusal ve psikolojik faktörler, çocukların ruh sağlığı üzerinde ciddi etkiler yaratmaktadır.

Sınav kaygısı, bireyin sınav öncesinde veya sırasında hissettiği yoğun bir endişe hali olarak tanımlanabilir. Bu durum, sadece bir performans kaygısı değil, aynı zamanda bireyin genel yaşam kalitesini etkileyen bir anksiyete bozukluğudur. Sınav kaygısı yaşayan çocuklar, fiziksel belirtilerle (uykusuzluk, kalp çarpıntısı, terleme gibi) birlikte, zihinsel ve duygusal problemler de yaşayabilirler. Dikkat dağınıklığı, unutkanlık, öfke patlamaları gibi belirtiler, sınav kaygısının birer yansımasıdır.

Bu noktada, ailelerin ve eğitimcilerin çocukların duygusal ihtiyaçlarını anlaması büyük önem taşır. Çocuklar, sadece akademik başarıya odaklanmak yerine, oyun oynamak, keşfetmek ve sosyal ilişkiler kurmak gibi temel ihtiyaçlara da sahiptir. Ailelerin, çocuklarının başarısızlık korkusunu azaltmak için daha destekleyici bir tutum sergilemeleri, çocukların özgüvenini artırabilir. Bu, çocukların kendi potansiyellerini keşfetmelerine yardımcı olacak bir ortam yaratır.

Sınav kaygısının üstesinden gelinmesi için psikolojik destek almak oldukça faydalı olabilir. Psikoterapi, çocukların kaygılarını yönetmelerine yardımcı olacak stratejiler geliştirmelerine olanak tanır. Bilişsel davranışçı terapi (BDT) gibi yöntemler, olumsuz düşünceleri sorgulamak ve daha sağlıklı düşünce kalıpları oluşturmak için etkili bir araçtır. Ayrıca, öğretmenler ve aileler tarafından sağlanan destek, çocukların sınav sürecine daha olumlu bir bakış açısıyla yaklaşmalarını sağlar.

Çocukların sınav kaygısını hafifletmek için bazı pratik öneriler de bulunmaktadır. Öncelikle, sınav sürecine hazırlık döneminde düzenli bir çalışma programı oluşturmak ve bu programa sadık kalmak önemlidir. Bunun yanı sıra, çocukların stresle başa çıkma becerilerini geliştirmek için rahatlama teknikleri (meditasyon, derin nefes alma) öğretilebilir. Fiziksel aktivite, çocukların ruhsal sağlığını desteklemek için de büyük öneme sahiptir; spor yapmak, kaygıyı azaltan doğal bir yoldur.

Sonuç olarak, sınav kaygısı, çocukların ruh sağlığını olumsuz etkileyen bir durumdur. Ailelerin, öğretmenlerin ve uzmanların işbirliğiyle, bu kaygının üstesinden gelinmesi mümkündür. Destekleyici bir ortam yaratmak, çocukların özgüvenini artırmak ve psikolojik destek sağlamak, sınav kaygısını yönetmenin anahtarlarıdır. Her çocuğun kendi potansiyelini en iyi şekilde gerçekleştirmesi için, eğitim sürecinde sadece akademik başarıya değil, aynı zamanda duygusal ve sosyal gelişime de önem verilmelidir.

Randevu Al